TÜRKÇE'NİN BOZULMA NEDENLERİ
Bazı yayın organlarının Türkçe'yi niteliklerine uygun kullanmayışları Türkçe'nin bozulmasına neden olmaktadır. Televizyonlarda yayınlanan bazı yabancı dizi veya filmlerin Türkçe'nin dil özelliklerine uygun çevrilmemekte ve bu özelliklerden yoksun seslendirilmektedir. Bu olay yayınları seyredenleri etkileyerek dilde başarısız çeviriye bağlı olarak bir taklidin doğmasına, dolaysıyla dilin bozulmasına sebep olmaktadır.
Bazı televizyon ve radyolarda halkın karşısına çıkan sunucular dili niteliklerinden yoksun kullanmakta, bu da Türkçenin bozulmasında rol oynamaktadır. Artan televizyon ve radyo şirketleri, Türkçe'yi niteliklerine uygun olarak konuşan kişilerden çok, kanalın seyredilme oranını artıracak kişileri sunucu olarak halkın karşısına çıkarmaktadır. Kontrolsüz bir bilinçle dinlenen bu çeşit bir Türkçe, bilinç altında bozularak yeni şeklini alabilmektedir.
1=)
Yukarıda ulusal yayın organları için belirtilen hususların dili olumsuz etkilediği görülebilmektedir. Yerel yayın organları ise Ulusal yayın organlarının bu kirletici özellikleri barındırmakla birlikte daha büyük bir kirletici vasıfla Türkçeyi kullandıklarına şahit olmaktayız. Bir yerel televizyonda halkın karşına çıkan sunucu neredeyse Türkçenin üslup özelliklerinden tamemen farklı bir dille programı sunmaya çalışmaktadır. Bu da doğal olarak dinleyenleri etkileyebilmekte ve dili bozabilmektedir. Yerel gazeteler için yazı üslübunun, gramer kurallarının neredeyse hiçe sayıldığı ilk bakışta görülebilmektedir. Bu bozukluğu göremeyenler için ise durum daha vahimdir. Çünkü bu yazıları okuyanlar farkında olmadan okudukları gibi yazmaya, yazdıkları gibi anlatmaya başlayacaklardır. Tabi bunun sonucu da herkesçe malum olmalıdır.
2=)
İnternet Kullanımı Kendine has bir dili olan bu teknolojik canlı varlığın, onu kullananları etkilememesi düşünülemez. İnternetin bazı olanaklarından faydalanabilmek için internetin dilini de bilmemiz gerekebiliyor. Ancak biliyoruz ki internet her aşamada Türkçeyle çakışmıyor. İnternetin bazı olanaklarını tamemen Türkçeye uygun bir dil yapısında kullanabilmekteyiz. Ancak bilinçsiz insanlar, internet dünyasına girdiklerinde kullandıkları anadili unutuveriyorlar. Yeterince bilinçli olmadıkları için hemen etkilenip Türkçeyi bozuk bir şekilde kullanıyorlar. Bu durum özellikle sanal sohbet ortamlarında meydana gelmektedir.
3=)
İş Yeri İsimleri, Tabelalar
Bazen Türkiye’de herhangi bir caddede olduğumuzu unutturacak seviyeye ulaşan bu sorun her geçen gün artmaktadır. Yabancılaşma rüzgarının etkisiyle yazılan bu tabelalara örnek vermeye gerek görmeyerek dili olumsuz etkilediğini söylemeyi yeterli görüyorum. Çünkü her an karşımıza çıkıyorlar.
Tabelalarda, iş yeri camlarında bu yabancı veya yabancı- Türkçe arası kelimeleri okuyup etkilenerek kullanması doğal bir sonuç olur. Etkilenen kişinin bozuk olarak kullandığı kelime sadece camda okuduğu kelimeyle sınırlı kalmayacaktır. Bu kullandığı kelimeye benzer diğer kelimeleri de ilk olarak yer yer bozarak, ilerleyen zamanlarda ise sürekli bozuk kullanmasına sebep olabilecektir. Sonuç yine malum.
4=)
Üniversitelerde Dil Eğitimi
Ülkemizde üniversitelerde her bölümde en az bir dönem olmak üzere Türk dili ve edebiyatı okutulmaktadir. Ancak bu çoğu üniversitede ders geçmede esas alınan ortalamaya bile dahil edilmemektedir. Bu da hem dersi okutan hocanın hem de o dersi gören öğrencinin Türk dili ve edebiyatına önem vermemesinde önemli bir etkide bulunmaktadir. Türkçenin ilgili dersine önem vermeyen bireyden Türkçeyi niteliklerine uygun kullanmasını bekleme, gerçekleşmeyecek bir düşten öteye gitmez.
Bu durum bazı yerlerde maalesef Türk dili ve edebiyatı ile Türkçe öğretmenliği bölümlerinde daha dikkat çekici halde karşımıza çıkmaktadır. Mesleğini Türkçeyi başkalarına öğretmek veya araştırmakla icra edecek bireylerin bile akademik eğitimlerine gereken önemi vermediklerini görebilmekteyiz. Bunun yanında bu meslek gurubunu yetiştiren öğretim üyelerinin dahi, bırakın bu insanları yetiştirecek bilgiye sahip olmasını, kendilerini ifade edecek Türkçe kabiliyetinden yoksun olabildikleri malesef bir gerçek olarak tokat gibi yüzümüze çarpmaktadır.
Türkçenin niteliklerini, değerini bilmeyen bireylerin anlatacağı, sağlamlıktan uzak Türkçenin bozulması kısa sürmez sanırım.
5=)
Anne ve Babaların Dil Bilincinden Yoksun Oluşları
Anne ve baba da sonuç olarak dili kullanan toplumun bir parçasıdır. Ancak ayrı bir başlık altında yazmamın nedeni sorumlu oldukları çocuklarıdır. Bir anne baba açısından, çocuğun kavramaya başladığı dili doğru şekillendirmek en başta gelen görevleri arasındadır. Ancak bazı anne ve babalar çocuklarına daha ilk başta dili bozmalarını öğütlediklerine şahit oluyorum. Bu da çocuklarına verdikleri isimlerle oluyor. Bir çocuğa verilen yabancı bir isim, çocuğun ilerleyen dönemlerde ismiyle özdeş kelimelere-kültürlere olan ilgisini arttıracağına inanıyorum. Bu ilginin etki alanı yabancı bir kültüre ait ismi taşıyan çocukla sınırlı kalmayacaktır. O çocuğun akran çevresini de etkileyecektir. Arkadaşları çocuğun, yabancı ve farklı bir isme sahip olduğunu düşünmek kendilerine aynı tarzda isimler yakıştırmaya başlayacaktır. Bunun da birbirleriyle sıkı bir ilişki ve etkileşim sürecinde olan yaşam tarzı, kültür ve dil olguları açısından yabancılaşmaya karşı bir kayma ve daha dikkat çekici manada yozlaşmaya neden olabileceğini düşünüyorum.
|